Tirotoksikoz

Tiroid bezinin aşırı çalışması nedeniyle aşırı oluşan tiroid hormon salınım sonucu hastalarda kilo kaybı, sinirlilik, huzursuzluk, sıcağa tahammülsüzlük, terleme, kas gücü kaybı ve çarpıntı gibi yakınmalara neden olan tabloya ‘tirotoksikoz – zehirli guatr’ denir. Tirotoksikozun en sık nedeni ‘Graves Hastalığıdır’

Graves Hastalığı nedir?

‘Graves hastalığı’ adını 19. yüzyılda hastalığı tarif eden İrlandalı hekimden almaktadır. Basedow Hastalığı olarak ta bilinen bu hastalık en sık ‘hipertiroidi’ yapan nedenlerin başında gelmektedir. Ailesel geçiş özelliğinin de olduğu, ancak ailenin her bireyinin bundan etkilenmediğini bilmekte ve hatırda tutmakta fayda vardır. Graves hastalığı da, diğer tiroid hastalıkları gibi, en sık kadınlarda görülmektedir.

Graves hastalığı ‘otoimmun’ bir hastalıktır. Yani, vücutta normal durumlarda etkisiz hale getirilen, ancak bu hastalıkta olduğu gibi bazı protein yapısındaki ‘antikor’ diye adlandırılan maddelerin bir şekilde anormal üretilmesi sonucu vücuda zarar vermesi ile karakterize bir hastalıktır. Graves hastalığına neden olan bu anormal proteinin adı ‘tiroid stimulan (uyarıcı) antikor’dur. Adından da anlaşılacağı üzere, bu antikor tiroid bezini uyararak kontrolsüz ve aşırı miktarlarda tiroid hormonu salınımına neden olur. Normal bireylerde, bu tip antikor oluşumunu engelleyen vücudun savunma sistemi faktörleri mevcuttur.

Nasıl tanı konur?

Hastalar sıklıkla kilo kaybı, sinirlilik, huzursuzluk, sıcağa tahammülsüzlük, terleme ve kas gücü kaybı gibi hipertiroidizm yakınmaları ile başvururlar. Bunun yanı sıra her iki hastadan biri hastalığa has göz bulguları (oftalmopati) ile başvururlar. Yuvalarından ileri doğru yer değiştirmiş ( öne çıkmış) ve kızarık gözler ile şiş göz kapakları dikkat çekicidir. Göz hareketleri ödem nedeniyle sıklıkla kısıtlanmıştır.

Tiroid hormonlarının insan metabolizması üzerindeki etkisini hatırlayacak olursak, Graves hastalığında tüm metabolik faaliyetlerin arttığını düşünmek yanlış olmaz. Örneğin; kalp hızı artar, barsak hareketleri artar ve sıklıkla ishal ortaya çıkar ve aşırı terleme ortaya çıkar. Hasta açlıktan ve normalden fazla yemek yemekten yakınmasına rağmen kilo alamaz, hatta kaybeder. Sinir sistemi üzerinde de etkisi olan tiroid hormonlarının aşırı üretiminde sinirlilik ve hassasiyet belirgindir. Sonuç olarak; zayıf, sinirli, terleyen ve gözleri yuvalarından ileri doğru çıkmış guatr tablosu ile gelen bir hastayı, yani Graves hastasını tanımak güç değildir.

Tedavisi nasıldır?

Graves hastalığı, savunma sisteminin genetik bir probleminden kaynaklandığından, sorun karmaşıktır. Bu nedenle, altta yatan nedeni tedavi edecek yöntem günümüzde mevcut değildir. Ancak, bu hastalıktaki ana sorun, aşırı hormon üretimi ve buna bağlı yakınmalar olduğundan dolayı bu yakınmaların tedavisi bugün için mümkündür. Bugün için 3 farklı ve birbirinden apayrı tedavi yöntemi mevcuttur:

Antitiroid ilaç tedavisi

Ülkemizde iki adet antitiroid ilaç bulunmaktadır. Bunlar ‘propylthiourasil’ ve ‘methimazole’dur. Hastalığın alevlenmesini frenleyebildiği gibi cerrahi tedaviye ya da radyoaktif iyot tedavisine hazırlamak amacıyla da kullanılmaktadır. Bu ilaçları kullanmadan önce, hastaların bu ilaçları aylarca-yıllarca kullanmaları gerekebileceği ve tedavi kesildiğinde her iki hastadan birinde hastalığın tekrar alevlenebileceği mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Cerrahi tedavi = Tiroidektomi

Cerrahi tedavi;

- tiroid bezi bası yapacak kadar büyüyen,

- antitiroid ilaç tedavisine rağmen tekrarlayan hastalığı olan ya da ilaca bağlı ciddi yan etki gelişen,

- büyümüş tiroid bezi nedeniyle estetik kaygısı olan,

- hastalığı ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan,

- radyoaktif iyot tedavisini reddeden,

- tedavinin hemen ardından gebe kalmayı düşünen,

- ve çocuk hastalara önerilir.

Radyoaktif iyot tedavisi

Radyasyonun zararlı etkilerinden dolayı, özellikle genç ve çocuk hastalarda radyoaktif iyot tedavisi kullanımından kaçınılmaktaydı. Ancak, 40 yıldır uygulanan radyoaktif iyot tedavisinin uygulanan hastalarda zararlı etkisi bildirilmemiştir. Ağızdan alınan kapsüllerle kolay ve güvenli bir tedavi şekli olması nedeniyle de Graves hastalarına sıklıkla önerilmektedir.Tiroid bezinin boyutları uygun olmak koşuluyla kapsülde bulunan radyoaktif iyot sayesinde tiroid bezindeki anormal hormon sentezi baskılanabilmektedir.

Radyoaktif iyot ya da cerrahi tedavisi sonrası, normal fonksiyon gören yeterli tiroid dokusunun kalması arzu edilmektedir. Ancak, bazı hastalarda kalan dokuda varolan antikorlar nedeniyle hastalık tekrar edebilir. Bazı hastalar ise, ameliyatta hiç doku bırakılmamış ya da çok az doku bırakılmış olması nedeniyle ağızdan tiroid hormon tabletleri almak zorunda kalacaktır. Ancak, hasta kontrol altında olduğu sürece, ağızdan alınan tiroid hormon tabletleri sorun teşkil etmemektedir. Asıl problem, yetersiz cerrahi ya da radyoaktif iyot tedavisi sonucu hastalığın tekrar ortaya çıkması ile olmaktadır. Özellikle Graves hastalarında göz bulguları da varsa total tiroidektomiyi önermekteyiz.